AKLIMDAN GEÇENLER: Kibirliyim, KİBİRlisin, KİBİRLİ



Herkese merhaba,

Çocukluğumda sessiz, sakin hatta ürkek olduğumu diyebilirim. Sınıfın karşısına geçip de hazırladığım ödevimi sunmamak için yalan söyleyip evde unuttum dediğim oldu. 
Sınıf 3 gruba bölünmüş, biri diğerinden korkunçtu benim için: 
En önde sevgili öğretmen yalakaları, ders kitaplarını ezberleyip her konuya söyleyecek şey bulan, ben senden bilgiliyim tipleri. Onların önüne geçmemek için özenle hazırladığım metini didikleyen, soruları ile delik deşik edip dengemi bozmak için fırsat kolluyorlardı. Zaten bu dersten kalmamak için özellikle zor ödevi seçip artı puan kazanmak istemiştim, sunum yapmak ile bana köstek olma riski 
yükselmişti.
Orta sıralarda ilgisizlikten kalemlerini çiğneyenler kulübü yer alıyordu. Sürekli sıkılan, dersleri zaman kaybı olarak gören ve bakışları ile " Bir an önce bu işkenceyi bitir, senin yüzünden ilgisi bize kayıyor " diyenler kervanı. Gel de motivasyonunu yüksek tut...
Veeeee en arkada canavarlar tayfası, yaramazlar toplumu. Hiçbir şeyi takmayan, kıkırdamaları ve sinir bozucu hareketleri ile huzurumu kaçırmaya meraklı kitle. Konsantre bozmak için birebir, ufacık hatada abartılı şekilde gülerek tepkilerini verenler. Sopalıklar aslında ama yaşıt olunca utanmaktan başka birşey yapamıyorsun. 
Bu ortam öz güveni düşük biri için tam bir kâbus. Öğretmenim gösterdiğim sebebi inanmadığına eminim ki dersten sonra beni yanına çağırdı. Gelecek derste sunumumu mutlaka yapmam gerektiğini ve aksi takdirde notumda iyileşme yapamıyacağının altını çizip tatlı dille bana iletti. Kıpkırmızı olup yalan söylediğim için utanıyordum. 
Okula ciddi ciddi gitmemeyi düşünüyordum ki, bunun yüzünden tek şansımı kaybetmek istemedim. Ders başlayıp öğretmen beni öne çağırdığında benim ile iki dakika konuşmak için dışarıya çağırdı. Özet olarak dediği şu idi, konuşurken takıldığında karşı duvardaki lekeye bakıp sınıfı boş ver. Ona anlat. Bitirdiğinde leke güler yüze dönüşecek ve sen rahatlamış olacaksın.
Bana pek inandırıcı gelmedi ama kabul ettim. Sınıfa soru sormayı ve konuşmayı yasaklayıp ödevimi huzurlu ortamda sunmaya imkân tanıdı. Bahsettiği yöntem işe yaradı. Bitirdiğimde alkışlanıp yerime oturdum ve notumu kurtarmış oldum.
O günden sonra ne zaman sunum yapsam yada tanımadık ortama girsem, kimsenin yüzüne bakmayıp kendime güven veren hedef belirliyordum. Başımı hafif kaldırıp dimdik durmak imajım olmaya başladı. Kimseye pas vermeyen, ciddi ve kendini beğenmiş diye anılıyordum. Ama benim bundan haberim yoktu. Taa ki yeni tanıştığım biri bana itirafta bulunana kadar. Adım Bayan Kibir olarak çıkmış, benden nefret edenler bile varmış. Şaşırdığım halde kahkaha attım ve " en azından yılışık değilim" deyip konuyu geçiştirdim. Beni herkes sevmek zorunda değil, bir zahmet beni tanımak için çaba sarfetsinler. Kimseye zararım dokunmuyor, o halde bu onların sorunu diye kendime savunma yapıyordum.
Aslında hiç de öyle değildi. Zararlı olan bendim. Tutumumdan dolayı insanlara itici geliyordum. Kurduğum arkadaşlıklar ve işimden dolayı insanlara daha doğal halimle yaklaşmaya başladım. Güler yüz ve rahat yaklaşımım ile daha sorunsuz ilişkilerim oldu. Karşımdakini analiz edip mesafe koymayı da öğrendim. Ama pozitif davranışlarım ile. Hayat insanı imtihan eder. Ama özün neyse hep öyle kalırsın. Kibirli görünen insanların çoğu aslında öz güvenleri sarsılmış, incinmekten ve hata yapmaktan korkanlardır. Güçlü görünmek için ulaşılmaz izi bırakmak,  gerçek kişiliklerini keşfetmeyi bekleyen varlıklardır. Bir nevi Rapunzel öyküsüdür hayatları. Bazıları rollerini o kadar benimsemişlerdir ki, kendileri bile kim olduklarını hatırlamıyorlar. 
Kendinden eminsen zaten kibire gerek duymazsın. Hata yaptığında gülen olsa da omuz silkip olur o kadar deyip yoluna devam edersin ardına bakmadan...

7 yorum:

  1. Akıcı yazınızı tek solukta okudum. Kibir konusunda size kesinlikle katılıyorum. Kişinin alt yapısına yerleşmiş olanların dışa vurumu kibir aslında.

    YanıtlaSil
  2. cok ıyı bır ogretmenınız varmıs ama benım kı oyle degıldı sanırım :) Ben kendı kabugunu kendı kıranlardanım :) Bı gun durdum ne yaparlarsa yapsınlar aksam sabaha kadar aglasanda okulda asla aglamayacak onlara laf vermıceksın dıye dıye bı baktım hersey gecmıs umursamıyorum bıle :) elınıze saglık valla cok guzel olmus :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben gerçekten şanslıydım o konuda ama seni de kıskanmıyor değilim, kendini övebilirsin bu bence büyük başarı

      Sil
    2. teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Kesinlikle insan ilişkilerini öğrenmek tecrübe işi. Güler yüzlü ve pozitif olmak sağlıklı ilişki kurmak için önemli. Ama bunu yalakalığa çevirenler de yok değil. Ben seni çok cana yakın ve güler yüzlü hayal ettim nedense.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, genelde öyleyimdir ama sandığım kadar değilmişim demek :)

      Sil
    2. Aman canım ya çok gülsen başka bir şey bulur bu millet. Nasıl mutluysan öyle ol

      Sil

Sanatçı' ya alkışı, Blogger' a yorumunuzu esirgemeyin...
Teşekkürler ve Sevgiler 💖