... ve Gamze kaçarrrr :))

        
                
                       

Herkese merhaba,

Ramazan' ın sonuna gelirken bende bloguma ve paylaşımlarıma ara verip bayram tatiline çıkıyorum. Bu süre içerisinde blogum tabiiki sahipsiz kalmayacak. Birkaç günde bir göz atıp yorumlarınızı değerlendeceğim ama aktif paylaşımlarda bulunamayacağım. Umarım bana küsmezsiniz :) 
Dinlenmiş ve yeni projelere yelken açıp yılın ikinci yarısında daha sık sizlerin karşısına çıkmayı düşünüyorum. Şimdiden bayramınızı candan kutlar, aileniz ve sevdiklerinizle güzel günler geçirmenizi temenni ederim. Umarım herşey gönlünüzce olur....

Sevgilerimle <3


       

GÜZELLİK & MAKYAJ: Palmolive Body Butter ''Çikolata Tutkusu'' duş jeli inceleme

Herkese merhaba,

Gratis'den indirimli alışverişimde Palmolive' in Body Butter serisinden "Çikolata Tutkusu"  duş jelinin almıştım (yazıya buradan ulaşabilirsiniz). Bu seri gecen sene piyasaya sürülüp reyonlarda yerini almıştır. 
Bunun dışında aynı seriye ait olan "Çilek Rüyasi" ve "Vanilya Aşki" versiyonlari da mevcut.
Ben çilek kokulu duş jelini sevmiyorum, vanilyalı olanini belki ileride bir test ederim.




(Düzeltme: Bir ürün daha eklemem gerek, adı "Nane Keyfi" ama beni hiç bir şekilde cezbetmeyeceği kesin.)

İncelememi 5 kategoriye böldüm:

1. Ambalaj
2. Koku
3. Kullanım
4. Etki
5. İçerik

Bölüm başı maksimum 2 puan verebiliyorum. Toplamda ürün en iyi ihtimalle 10 puan alabilecek. Sonuçta size puanı ve açıklamamı bildireceğim.

Gelelim ürün ve açıklamasına:

Palmolive Body Butter "Çikolata Tutkusu" duş jeli 


                    
                




" Yeni Palmolive Body Butter Çikolata Tutkusu Banyo ve Duş Jeli ile sizi şımartacak bir duş deneyiminin hazzını yaşayın! Kakao çekirdeği özleri ve çikolata aroması ile zenginleştirilmiş kremsi formülü, cildinizi pürüzsüz hissetmenizi sağlarken teninizde nefis bir koku bırakır. Uzun süre boyunca nemlendirici etkisini korur. Formülü sabun içermez."

Yıllardır Fa "Cream & Oil" hayranı olarak Palmolive' in bu ürününe takılmam şaşırtıcı değil. Çikolata, kakao, kahve kokuları ve aromasına dayanamam. O yüzden bunu almadan geçemedim.

1. Ambalaj


Palmolive' in ambalaj felsefesi basit ve hafif kıvrımlı şişesinden başlayıp, komple şeffaf ve içeriğini gösteren "clean" (temiz) görünümü ile noktalanır. Etiketleri gereken bilgileri veriyor ve şişenin şeklini hafif takip edip aşağa doğru incelip bir noktada bitiyor. Kapağı içeriğin renginde tasarlanmış ve sert bir şekilde açılıp kapanıyor. Bu özellik banyoda bazen işi zorlaştırabiliyor ama diğer taraftan mesela seyahat esnalarında kendinden açılıp dökülmesini önlüyor. Şişe yumuşak ama göçmeyen plastikten yapılmış. Sonuna kadar ürüne ulaşmanız mümkün ki bu önemli bir özellik.

Puanlama: 2

Bu kategoride bütün Palmolive serileri benden tam puan alır. Benim açımdan rahatsız edici hiç birşey yok. Her ayrıntı özenle hazırlanıp tasarlanmış, tebrikler Palmolive...

2. Koku


Kokusu duş jelin cazibesini arttırıp sabundan uzaklaşmamıza sebeb olan noktalardandı. Ama gerçekçi olmamız gerekirse bu sadece geçici bir durum. Teninizde hafif bir esinti misali kalan koku gün içerisinde gittikçe yok oluyor. Bu bütün duş jelleri için geçerli. 
Bu ürünün kokusu bana tam isabet eder. Dolu dolu çikolata ve kakaonun aroması beni tatmin edecek derecede.Yaz için belki biraz fazla yoğun ve ağır gelebilir ama ben bunu aldırmam.

Puanlama: 2

Daha fazla puan verebilsem verirdim. Sadece kokusu 10/10 u hak eder ama tabiiki adil olmam gerek ve koyduğum kurallardan çıkmamam bir hayli zor oldu... Mmmmm, şu anda burnumun dibinden ayıramıyorum. Canım çikolata çekti şimdi :))

3.Kullanım:


Uygulaması gayet rahat ve dozunu kaçırmayıp ürünü hızlı bir şekilde köpürmesini sağlayabiliyorsunuz. Bu esnada kokusu suyun sıcaklığı ile sanki yoğunlaşıp etrafınızı sarıyor ve bu bulutun içerisinde kendinizi anından daha canlanmış hissediyorsunuz. Sanki çikolata kutusunun içine dalmış gibi hissettim kendimi. Duş jelin kendisi krem gibi ve kahve rengi ile eritilmiş sütlü çikolatayı andırıyor.Hayranlar buna dayanamazsınız, benden söylemesi... Müthişşş

Puanlama: 2

Kullanımında hiç sorun olmayan ve kadife, krem gibi yumuşak hali ile daha ziyade kolaylaştıran bir ürün tam puan hakeder.

4. Etki

Ben gerçekten şımardım. Duş sonrası cildim gayet yumuşak ve nemli hissi verdi. Ama tabiiki uzun sürmedi. Kokusu daha uzun tende kalıyor ama malesef yeterince nemlendirmiyor. Yine elim kreme gitti ve içimi çekerek hüzünlü bir şekilde bir "keşke" geldi dudaklarımdan.

Puanlama: 1

Nemlendirmesi dışında etkisinden memnun kaldım. Malesef bu kategoride 2 ci puanı veremedim.

5. İçerik


SLS malesef bu üründe'de mevcut ki köpürmesini ona borcluyuz. SLS ile sorunu olan lütfen bu tür ürünlerden uzak dursun, bende seviyorum diyemem ama her gül´ün mutlaka bir dikeni vardir ve bu fiyata daha fazlasi beklenmez. Onun dışında bahsettikleri özler, yağ ve esanslar içeriklerde gözüküyor...


Puanlama: 1


Daha fazlasi olamaz, SLS malesef puan kiran bir icerik ve düsük dozajda´da olsa yine endise veriyor. Gerci ben pek buna aldirmam ama yine de adil olmam gerek ...



Sonuc: (8/10)

Malesef daha fazla puan veremedim. Çok severek kullandığım bu ürünu mutlaka bir daha alacağım, SLS olsun varsın. Kremlenmeye o kadar alıştım ki, duş jeli nemlendirmese de olur :))



Uyari:


Bu yazi reklam amacli degildir. Ben bu ürünü kendi param ile aldm ve hicbir sekilde Colgate/ Palmolive firmasi ile temasda bulunmuyorum. Incelememin temeli sadece kisisel bakis acim ve edindigim tecrübelere bagli. Degerlendirmesi tamamiyle size kalmis.

GÜZELLİK & MAKYAJ: Palmolive Naturals "Akdeniz Bitkileri" yesil duş jeli inceleme

Herkese merhaba,

Gratis'den indirimli alışverişimde Palmolive' in Natural serisinden Akdeniz Bitkiler duş jelinin yeşil olanını almıştım (yazıya buradan ulaşabilirsiniz). Bu seri bu yaz ilk kez bu şekilde piyasaya sürülüp reyonlarda yerini almıştır. Bunun dışında aynı seriye ait olan mor renkte Adaçayı, Biberiye ve Hanımeli özü versiyonu da mevcut.





İncelememi 5 kategoriye böldüm:

1. Ambalaj
2. Koku
3. Kullanım
4. Etki
5. İçerik

Bölüm başı maksimum 2 puan verebiliyorum. Toplamda ürün en iyi ihtimalle 10 puan alabilecek. Sonuçta size puanı ve açıklamamı bildireceğim.

Gelelim ürün ve açıklamasına:

Palmolive Naturals Serisi "Akdeniz Bitkileri" Ardıç, Kekik ve Ginseng özü duş jeli



                    
                




" Vücudu ve ruhu canlandırmak için yüzyıllardır kullanılan tariflerden esinlenen Palmolive sizlere yeni Naturals Akdeniz Bitkileri Duş Jelini sunar. %100 doğal Ardıç, Kekik ve Ginseng özleri ile zenginleştirilmiş, narin kokuludur. Cildinizi korur ve canlandırırken, her banyoda kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedersiniz.Nötr pH'ı ile cilde uyumludur."

Ben önceden ilk Naturals serisinin kremli duş jelini denemiştim ve memnun kalmıştım. Duş jeli kullanmak herkese göre değil, Türkiye'de çoğunlukla beyaz sabun ile iyice keseleyerek temiz olduğumuzu hissederiz.Kültürümüz bize bunu aşıladı. Duş jelleri genç nesile daha modern ve kolay, nefis kokuları ile cezbedici geliyor. Ben buna dahilim. Ama herşeyin artıları olduğu gibi eksileri de vardır...

1. Ambalaj


Palmolive' in ambalaj felsefesi basit ve hafif kıvrımlı şişesinden başlayıp, komple şeffaf ve içeriğini gösteren "clean" (temiz) görünümü ile noktalanır. Etiketleri gereken bilgileri veriyor ve şişenin şeklini hafif takip edip aşağa doğru incelip bir noktada bitiyor. Kapağı içeriğin renginde tasarlanmış ve sert bir şekilde açılıp kapanıyor. Bu özellik banyoda bazen işi zorlaştırabiliyor ama diğer taraftan mesela seyahat esnalarında kendinden açılıp dökülmesini önlüyor. Şişe yumuşak ama göçmeyen plastikten yapılmış. Sonuna kadar ürüne ulaşmanız mümkün ki bu önemli bir özellik.

Puanlama: 2

Bu kategoride bütün Palmolive serileri benden tam puan alır. Benim açımdan rahatsız edici hiç birşey yok. Her ayrıntı özenle hazırlanıp tasarlanmış, tebrikler Palmolive...

2. Koku


Kokusu duş jelin cazibesini arttırıp sabundan uzaklaşmamıza sebeb olan noktalardandı. Ama gerçekçi olmamız gerekirse bu sadece geçici bir durum. Teninizde hafif bir esinti misali kalan koku gün içerisinde gittikçe yok oluyor. Bu bütün duş jelleri için geçerli. 
Bu ürünün kokusu genelde tercih ettiğim kokulardan çok farklıdır. Daha hafif ve ekşimsi oluşu yine de hoşuma gitti. Tam yazın sıcaklığından kaçıp ferahlatıcı etki vermeye sahip olacakmış gibi bir his oluştu ilk anda bende. Merak edip ilk olarak bu ürünü test etmiştim. 

Puanlama: 2

Gerçekten hak ettiği puan bu. Ekşi olmasına rağmen yine de itici değil, aksine doğal ve ferah. Bu serinin mor ürününün kokusunu da tavsiye ediliyor, ona da bir şans tanıyıp denemeyi kafama koydum. 

3.Kullanım:


Uygulaması gayet rahat ve dozunu kaçırmayıp ürünü hızlı bir şekilde köpürmesini sağlayabiliyorsunuz. Bu esnada kokusu suyun sıcaklığı ile sanki yoğunlaşıp etrafınızı sarıyor ve bu bulutun içerisinde kendinizi anından daha canlanmış hissediyorsunuz. Biraz spa ortamını andırıp gözlerinizi kapatıp kokuyu ciğerlerinizin derinliklerine çekmenizden kendinizi alamıyorsunuz. Uzun ve yorucu bir günün sonunda ilaç gibi gelen ufak bir kaçamak niteliğinde...Harika

Puanlama: 2

Kullanımında hiç sorun olmayan ve daha ziyade kolaylaştıran bir ürün tam puan hakeder.

4. Etki


Evet ben gayet serinlemiş, dinlenmiş ve pozitif duygular ile duştan çıktım. Nötr pH' a sahip olması kuru cildimde kurulandıktan yarım saat sonra etkisini göstermedi. Cildim herzaman ki gibi gerildi ve nemlendirici diye haykırdı. Bunu hiçbir duşjeli önleyemedi. Zaten öyle bir etki beklemiyordum diyebilirim.

Puanlama: 1

Etkisinde iki alt kategoride (vaat eden ferahlık ve nemlendirmesi, temizlik konusunda zaten diyecek birşey yok) birer puan verebilirdim ama nemlendirme konusunda malesef 0 aldı, o yüzden sadece 1 puanı verdim.

5. İçerik


SLS malesef bu üründe'de mevcut ki köpürmesini ona borcluyuz. Bahsettikleri bitki essanslari da iceriklerin arasinda. Dogallik arayanlar icin bunlarin disinda malesef baska bir malzeme yok,beklemedim de. SLS ile sorunu olan lütfen bu tür ürünlerden uzak dursun, bende seviyorum diyemem ama her gül´ün mutlaka bir dikeni vardir ve bu fiyata daha fazlasi beklenmez...


Puanlama: 1


Daha fazlasi olamaz, SLS malesef puan kiran bir icerik ve düsük dozajda´da olsa yine endise veriyor. Sorry,Palmolive...



Sonuc: (8/10)


Bahsettigim sebeblerden ötürü bundan yüksek puan almasi mümkün degildi, zaten tam puan alan bir ürün daha karsima cikmadi. Kokusu ve ferahlatici özelligi gercekten dedikleri kadar var, malesef nemlendirici özelligi oldukca düsük ve icerigi pek ic acici degil. Buna takilmazsaniz mutlaka denemenizi tavsiye ederim...




Uyari:
Bu yazi reklam amacli degildir. Ben bu ürünü kendi param ile aldm ve hicbir sekilde Colgate/ Palmolive firmasi ile temasda bulunmuyorum. Incelememin temeli sadece kisisel bakis acim ve edindigim tecrübelere bagli. Degerlendirmesi tamamiyle size kalmis.

GÜZELLİK & MAKYAJ: Gliss Million Gloss Şampuan ve Saç kremi incelemesi

Herkese merhaba,

ilk incelememe hoş geldiniz. Bir kaç hafta evvel Gratis'de olan indirimden faydalanarak Gliss' in yeni serisinden şampuan ve saç kremini almıştım (yazıya buradan ulaşabilirsiniz). Kendimde test edip gözlemlediklerimi sizinle bu yazımda paylaşacağım. 
İncelememi 5 kategoriye böldüm:

1. Ambalaj
2. Koku
3. Kullanım
4. Etki
5. İçerik

Bölüm başı maksimum 2 puan verebiliyorum. Toplamda ürün en iyi ihtimalle 10 puan alabilecek. Sonuçta size puanı ve açıklamamı bildireceğim.

Gelelim ürün ve açıklamasına:

Gliss Million Gloss Serisi (Şampuan ve Saç kremi)




" Yenilikçi Parlaklık-Laminasyon-Teknolojisi ve Konsantre Parlaklık İksiri içeren eşsiz onarıcı formülü ile mat saçlara 10 güne kadar parlaklık sağlar. (devam ...)"

Seri ile ilgili tanıtım yazısı bu şekilde bizim merakımızı uyandırıyor. Tabiiki bende merak ettim bu teknolojiyi. Gerci artik reklamlarda söylenenin büyük bir yüzdesinin sadece iyi pazarlama stratejisi oldugunu bile bile yine de denemeye karar verdim. Öncesinde Gliss´in Total Repair ve Ultimate Repair Serileri ile tanisip epey memnun kalmistim. Bu sefer de yüksek beklenti ile heyecanlandim.


1. Ambalaj

Şampuan:

Bildiginiz ve fotolarda gördügünüz gibi Ambalaji özenerek tasarlanmis. Turkuaz rengi ile, ışıl ışıl parlayarak göz kamastiriyor. Şampuanın şişesi şeffaf olduğu için kendisinin içinde herhangi bir parlayan madde olmadığını kolayca görebiliyorsunuz. 
Sisenin sekli tipik Gliss ürünü olarak digerlerinden farksiz. Elinize aldiginizda gayet rahatca sıkıp ürünü cikarabilirsiniz. Dibine gelince de kapagini hafif cevirerek cit sesi duydugunuzda siseyi acmis olursunuz. Ben kalintilari biraz su ile karistirarak degerlendiriyorum (sanirim bircok kisi aynisini yapiyor).

Saç kremi:

Ambalaji Şampuana benzer sekilde tasarlanmis ve ayni renkler, efektler kullanilmis. Ürünleri ayirt etmeyi kolaylastiran sise seklidir. Saç kremi Şampuan sisesinin bas üstü versiyonu diyebilirim. Ambalaj seffaf degil yani icindekini göremiyorsunuz. 
Kalintilari cikarmak icin sampuan siseyi gibi kapagini acip iyice calkaliyorum. Bu yöntem ile az da olsa yine de bir kerelik ürün cikariyorum icinden.

Puanlama: 2

Ambalaj tam bir basari. Reyona bir göz attiginizda diger ürünleri arkada birakip göze batiyor resmen. Albenisi cok yüksek ve o yönden hedefine ulasiyor. O yüzden benden tam puan aldi.


2. Koku

Şampuan:

Ben koku konusunda biraz hassasim. Hele dus jeli yada olay sampuan ise parfüm gibi degerlendiririm. Tende pek kalici olmasa da özellikle sacta koku sürekli burnumu gidikliyor.
O yüzden genelde almak istedigim ürünü önce bir koklarim. Nedense o gün ben bunu yapmadim. Dus jellerinde biraz fazla oyalanmistim ve esim kizimi zaptedemedigi icin biraz aceleye geldi alisverisim. Banyoda bunun bedelini ödedim. Evvelden okudugum incelemelerde kokusunu öven coktu. Bende diger serilerin kokularini hep begenmisimdir. Bu sefer de farkli olmayacagini sandim. Malesef yanildim. Bu tabiiki kisisel bakis acisi ama ben ilk anda yanlislikla esimin dus jelini mi kullandim diye düsünmüstüm. Aynen erkek parfümü yada ürünü gibi bir koku geldi burnuma. Begenmedim. Gercekten bana itici geldi. Kendimde bu tür odunsu kokulardan nefret ediyorum. Hayal kirikligina ugradim diyebilirim. Neyse ki sac kremi kullanacagim, onun kokusu sampuani belki bastirir deyip yikamayi bitirdim.

Saç kremi:

Hic uzatmadan belirleyeyim ki bunun da kokusu ayni. Yani benim icin tam bir fiyasko. Gliss bu konuda beklentimin altinda kaldi. Daha kadinsi hafif parfüm secemediniz mi? 

Puanlama: 0

Üzülerek düsük puani vermek zorundayim. 1 puani vereyimmi diye düsündüm durdum ama yok, kurtarmiyor. Ambalajini ne kadar begensem de kokusunu o kadar garipsedim, hic bagdastiramadim.

3. Kullanım

Şampuan:

Uygulamasi dogal olarak diger sampuanlardan farkli degil. Akiskan haliyle kullanimi rahat ve hizli bir sekilde sacta bekledigimiz köpügü olusturuyor. Durularken ilk farki hissettim. Sac temizlendigi halde bir kayganlik hissi veriyor. Ben epey duruladim ki ürün bir türlü tam olarak cikmamis gibi geldi bana. Nedeni bahsettikleri Laminasyon teknigi midir acaba? Neyse gecelim sac kremine.

Saç kremi:

Sac kremini de alisilmis sekilde kullanip duruladim. Diger serilerden farkli degildi (kokusu haric). Sac epey kayganlasmisti.

Puanlama: 2

Kayganlik hissi de ilk anda beni irrite etsede puanlamada eksilme yaratmadi. Kullanimi rahat ve sorunsuz. Begendigim diger serilerden farki yoktu.

4. Etki

Şampuan ve Saç kremi:

Ikisini birlikte degerlendirmek istiyorum ki genelde birbirlerini tamamlarlar. Öncelikle sacimi sizlere tanitayayim. Sacim su ara boyali ve dogal haliyle dalgali. Yaptirdigim islemlerden dolayi sac gittikce kuruyor ve taranmasi zorlasiyor. Sac tellerim incedir ve sacim cok gür sayilmaz. 
Yikamadan sonra sacimi tararken aradaki farki hemen hissettim. Gercekten taramasi oldukca kolaylasti. Sekil verirken ilk kullanimda da sorun yasamadim. Ama kullandikca sacim agirlasti, sekil vermek gittikce zorlasti. Bu hosuma gitmedi. Ayrica sacim normalinden daha cabuk yaglandi. Bunu önlemek icin sadece sampuani kullandim ve sac kremsiz de sacim rahat taranabildi ama malesef o agirlik pek azalmadi. Sanki zamanla sacta birseyler birikir gibi oldu.

Puanlama: 1

Evet, saci kayganlastirip taranmasi kolaylasiyor. Ama o vaat edilen isiltiyi malesef sacimda göremedim. Ama gereksiz yere agirlasti ve bu pek hos olmadi. Size tavsiyem saciniz ince telli ve yaglanmaya megelli ise bu ürünü almayin. Gür ve kuru saclarda ise yarayabilir ama yine de tam olarak tatmin etmeyebilir.

5. İçerik

Şampuan:

(Aqua · Sodium Laureth Sulfate · Cocamidopropyl Betaine ·Sodium Chloride · PEG-7 Glyceryl Cocoate · Prunus Armeniaca KernelOil · Amodimethicone/Morpholinomethyl Silsesquioxane Copolymer · Panthenol · Cocodimonium Hydroxypropyl Hydrolyzed Keratin · Hydrolyzed Keratin · Disodium Cocoamphodiacetate · Cocamide MEA · Polyquaternium-10 · Sodium Benzoate · Citric Acid · Parfum · PEG-40 Hydrogenated Castor Oil · PEG-120 Methyl Glucose Dioleate · Hexyl Cinnamal · Propylene Glycol · Benzyl Salicylate · Limonene · Trideceth-5 · Geraniol · Citronellol · Phenoxyethanol · CI 42053/ Kaynak: Gliss Schwarzkopf Sayfasi)

Okudugunuz gibi bir sürü latince terim mevcut. Hepsini isterseniz teker teker internetten arastirin (ben yaptim ama buraya yazmak hem sizi hem beni yoracakti, istyen kendisi bakabilir). Özet olarak diyebilirim ki iceriginde bol miktarda silikon var. Yani sacinizin kayganlasmasinin sebebi bu diyebilirim. Parlakligi saglamak icin ayrica bir takim bitki yagi ve sulandirilmis keratin kullanilmis. Bu bende pek etki yaratmadi. Silikon neredeyse her sampuanda kullanilir. Bu bir gercek. Ama fazlasi sacinizin telinin etrafini sarar ve gittikce bu tabaka kalinlasir (ve sacinizdan kolay kolay cikaramazsiniz). Bu efekt sacinizin agirlasmasina sebeb olur ki özellikle ince telli saclar bundan dolayi sekilsiz kalir ve kafaniza adeta yapisir. Yani dogal canliligi kaybolur. 

Saç kremi:

(Aqua · Cetearyl Alcohol · Quaternium-87 · Stearamidopropyl Dimethylamine · Dimethicone · Citric Acid · Distearoylethyl Hydroxyethylmonium Methosulfate · Isopropyl Myristate · Prunus Armeniaca Kernel Oil · Hydrolyzed Vegetable Protein PG-Propyl Silanetriol · Panthenol · Cocodimonium Hydroxypropyl Hydrolyzed Keratin · Hydrolyzed Keratin · Glycerin · Propylene Glycol · Phenoxyethanol · Sodium Methylparaben · Parfum · Dimethiconol · Polyquaternium-10 · Hexyl Cinnamal · Benzyl Salicylate · Potassium Sorbate · CI 42053/ Kaynak:

Yine yogun sekilde silikon iceriyor ve sampuandan farkli birkaç malzeme daha var. Sampuandaki etkileri daha da arttirir ki bu benim sacima hic iyi gelmedi.

Puanlama: 1

Ben bu Laminasyon Teknigini bilemiyorum, pazarlama stratejisi mi gercek mi size aciklayici birsey söyleyemem. Ama iceriginin bu kadar silikon ile dolu olmasi beni memnun etmedi. Tabiiki icinde silikon olacagini bekliyordum. Ama her halde malzemelerin bu sekilde biraraya gelmesi bende istedigim sonucu vermedi. 

Sonuc: (6/10)

Malesef bu ürünler beklentilerimin altinda kaldi. Memnun kalmamam tamamiyle kisisel beklentilerime bagli olan bir olay. Yani bende etkisiz olan sizde olabilir, o yönden kendi saciniza yakin olan birinin incelemesini baz alin. 
Sahsen bu ürünü yeniden almaya düsünmüyorum. Bitirmeye gayret edecegim ama gittikce zorlaniyorum. Muhtemelen bir arkadasa verecegim, benim icin bu test malesef iyi sonuclar vermedi. 


Uyari:
Bu yazi reklam amacli degildir. Ben bu ürünleri kendi param ile aldm ve hicbir sekilde Schwarzkopf firmasi ile temasda bulunmuyorum. Incelememin temeli sadece kisisel bakis acim ve edindigim tecrübelere bagli. Degerlendirmesi tamamiyle size kalmis.

SORU & CEVAP: Hakkımda bilmediğiniz 11 şey...

                                       


Herkese merhaba,

bu sefer sıradışı bir paylaşımım olacak. Sedoş'un adlı tatlı mı tatlı blogger arkadaşımız bizleri enteresan bir projeye dahil etti. 
Başlıkta belirttiğim gibi hakkımda bazı bilgiler vereceğim ve ayrıca 15 blogger'i projeye davet edeceğim. Bayan veya bay, kişisel yada farklı konu içeren bir blog- hiç fark etmiyor. Katılmak ve katkıda bulunmak isteyen herkes dahil olabilir. Bu proje sayesinde blog linkleri paylaşarak google' de daha üst konumlara ulaşıp varlığımızı genişleyen bir kitleye duyurabiliriz.Peki ne yapmanız gerekiyor? 11 soruya dürüstçe cevap verip blogunuzda paylaşın ve katılmak isteyenlerin yorum bölümünde belirttikleri blog linklerini yazınızın altına ilave edin. Tabii benim linkimi de yazınızın içeriğine eklemeniz gerekiyor ki amacımıza ulaşalım. Bunun dışında (eğer varsa) İnstagram hesabınızda'da bir duyuru hazırlayıp paylaşın- bu kadar :)

Projenin başlangıcını yurtdışındaki blogger arkadaşlar gerçekleştirip gayet başarılı olmuşlar. Hepimiz bundan faydalanacağız, bence hiç durmayın siz de dahil olun...

Eveeeet sıra artık bana geldi, bende üzerime düşeni yapıp merakınızı gidereceğim...

1. Kendinde en sevmediğin özelliğin/özelliklerin?

Ben özümde sabırsız bir insanım. Yıllar içerisinde kendimi frenlemeyi ve beklemeyi öğrendiğim halde, hâla bazı konularda aceleci davranıyorum. Ve malesef her sefer birşeyler ters gidiyor ve sonuç beklentilerimin altında kalıyor. 

2. Takıntıların var mı? Varsa neler?

Açıkcası uzun düşündüm ve kendimde öyle birşey fark etmedim diyebilirim. 

3. Yaptığın en çılgınca şey?

Dönem dönem bazı çılgınlıklar yaptım diyebilirim ama burada açıklamam yanlış olur, pardon... 

4. Sürekli anlatmadığın ama hep anlatmak istediğin bir başarın varmı? 

Ben kendimi övmeyi sevmem. Ama korkularımı yenip üstüne gittiğimde bunu bir başarı olarak kaydediyorum... He, ben zamanında yemek yapmayı hiç beceremezdim ama şimdi blogumda yaptıklarımı sizlerle paylaşıyorum. Benim için büyük bir başarı :))

5. Moralin bozukken kendini şenlendirmek için yaptığın birşey var mı?

Böyle durumlarda mümkünse yanlız kalıp sevdiğim müziği açıp dans ederim. Ayrıca şarkı söylemek de iyi geliyor, içim ferahlıyor. Tavsiye ederim...

6. "Bugün gelse dünyayı yakar onunla kaçar giderim dediğin bir ünlü var mı? (Türk yada yabancı fark etmez)

Bir zamanlar Keanu Reeves derdim ama artık bu tür rüyalar geçmişte kaldı ve bir tebessüm ile anıyorum...

7. Sana şans getirdiğini düşündüğün birşey var mı? (Obje, hareket, kişi vs)

Canım kızım :))

8. Hayalindeki meslek ve nedeni

Grafik Design uzmanı. Malesef zamanında maddi durumumuzdan dolayı kabul edilmedim ve hatırladıkça hüzünleniyorum. 

9. Evde tek başına kaldığında yaptığın ama kimseye söylemediğin şey ne?

Müziği açıp dans ederim yada uzanıp hiç birşey yapmayıp sadece düşüncelerimi takip ederim...

10. En sevdiğin film/ filmler? 

Uffff, liste uzun. Şak diye aklıma gelenler "The green Mile" ve "Gladiator". 

11. Kendine hangi soruyu sorulmasını isterdin ve cevabın ne olurdu?

Çocuğunuza hayatı için tavsiyeniz nedir? 
- İçinden gelen sesi dinle ve kendine sadık kal- gerisi teferruat...

Benden bu kadar. 
Sıra sizde, linklerinizi burada paylaşacağım:

Katılımcı bloglar:

GÜZELLİK & MAKYAJ: Benim yaz favori makyaj ürünlerim

Herkese merhaba,

geçenlerde ünlü YouTube Makyaj ve Güzellik Gürusu EmilyNoel 83 Facebook sayfasında yeni video serisi için takipçilerinden destek istedi. Makyaj konusunda olmazsa olmaz ( Holy Grail) ürününü bana bildir, videolarımda değerlendirip size bahsettiğiniz ürünler ile bir Makyaj yapacağım demişti. Fotoğrafı ile paylaşılması şarttı. Bende düşündüm. Ama genelde her mevsim olmazsa olmazım yoktur, daha doğrusu severek kullandığım ve yerine başka birşey koyamadığım birkaç ürünüm var. Hadi şimdi yaz aylarındayız bari bu mevsimdeki leri yazayım dedim. 

       

Chanel Bronze Universel ile MAC 109 fırça ve MAC Paintpot "Groundwork"

Bu üçü bir arada bana makyaj olarak artı bir rimel ile yazın yetiyor. Bronze Universel zaten başlı başına bir efsane, her cilde yakışıyor ve çok bereketlidir. MAC 109 fırça ile bronzer gibi uyguluyorum. Dilersem allık da eklerim ama genelde hele gündüz gerek duymuyorum. Mat ve pürüzsüz bir görüntü veriyor hemen. Göz kapaklarıma da "Groundwork" uygulayıp bazen güzel bir far ile tamamlıyorum, eyeliner ve rimel sürüp işim bitmiştir. Ne cildimi rahatsız eder, terletir yada görüntümü bozar. Herşey yerli yerinde kalır ve bence en kolay yaz makyajı. 

Ya siz? Sizin olmazsa olmazınız nedir? Yazın neyi kullanmadan duramazsınız? Yorumlarda yanıtlarınızı paylaşırsanız sevinirim :))

GÜZELLİK & MAKYAJ: DİY- Saç kürleri (1.Bölüm)

Anneannem zamanında köyde doğal zeytinyağı sabunu yapardı. Hâla da yapanı var elbette. Annem çocukluğumuzda saçlarımızı hep onunla yıkardı ve kokusu hatıraları canlandırıyor içimde- o şekilsiz, kütük gibi sabunu kafama değdirdiğinde sanki taşmış gibi sertti ve biraz köpürsün derken kafa derime rendelercesine bastırırdı. Nefret ederdim saç yıkamaktan. Vücudumuz da tabiiki aynı şekilde annenin işkence aletine maruz kalırdı... Hey gidi günler... Neden mi anlatıyorum? Konu ile ilgisi var tabiiki. Zamanında bu illet sabunun faydalarını bilmezken şimdi arar oldum. Ergenlikte bir an önce sabundan kurtulmaya can atan ben, yıllarca o marka benim bu marka senin misali onlarca şampuan denemiş oldum. Saç kremleri, serumlar, kürler vs saçımdaki kimyasal deneyimlerin ( farklı saç renkleri, perma, röfle gibi) yıpratıcılığını telafi etmek için kimya ile kimyayı yenmeye çalıştım. Nafile. Hiç biri bu travma yaratan sabun kadar besleyici ve sağlıklı olamadı.




                          


Elbette olamaz, gittikçe doğallıktan uzaklaşırsan ne beklersin. Saç bakım dediğimiz ürünler tam birer silikon bombaları olarak sadece yüzeysel olarak sonuç veriyor. O yüzden artık bunlardan uzaklaşmak istiyorum. Doğallık arıyorum. Süslü ambalajlardaki latince adlı ne olduğu belli olmayan içerikleri barındıran pahalı ürünlerden ziyade kendi ellerimle seçip hazırlamaktan daha güvenilir ne olabilir ki? O her derde deva sabunu yapamasam da, yapanı bilip de sırf bu çocukluğumdaki oluşan travmadan dolayı almasam da, en azından kendi saç kürlerimi yapacağım. Her sorun için uygun kür var ve sizlere de tarifleri veriyorum. Siz de karşılık olarak yorumlarda kendi yaşadıklarınızı ve denediyseniz kürden memnun kalıp kalmadığınızı yazarsanız- ne mutlu bana :)) Şimdiden teşekkürler...


                            

Zeytinyağı kürü

Yaz aylarında saçımız deniz suyu ve güneşin yıpratıcı etkisinden dolayı özel bakım istediğini biliriz. Ama şehir insanı olarak kışın da egzos dumanı ve hava kirliliğine maruz kalan saçımıza bir iyilik yapmaya mecburuz. 

1 yumurta, 1 tatlı kaşığı bal ve 2 yemek kaşığı zeytinyağını karıştırın. Temiz ve nemli saçınıza uygulayıp stretch folyo ile sıkıca sarın. 15-20 dakika beklettikten sonra ılık su ile durulayın. Eğer kalıntı varsa bebek şampuanı ile yıkayabilirsiniz.


Ballı yoğurt kürü 

Kuru, yıpranmış ve cansız saçınız mı var? Boya, röfle veya başka kimyasallardan dolayı oluşan bu tür sorunlara karşı nemlendiren bu kürü özellikle yaz tatilinden sonra saçınıza ilaç gibi gelecek.

1 yumurta, 1 yemek kaşığı bal, 1 kâse (200 gr.) yoğurt ve 1 yemek kaşığı zeytinyağını iyice karıştırıp 20 dakika saçınızda bekletin. Ilık su veya bebek şampuanı ile yıkayın. Eğer silikon içermeyen şampuanınız varsa onu da kullanabilirsiniz.


Avokado kürü

Avokado yurdumuzda zor bulunan bir tropikal meyvedir. Fiyatı da ona göre. Ama saçınıza inanılmaz yumuşaklık veren bu bol yağ içeren meyve, folik asit ve çeşitli vitaminleride içinde barındırıyor. Olgunlaşmış haliyle zorlanmadan pürelenen avokado,maske ve kür yapımı için ayrıca kolaylık sağlayan malzemeler arasına girer.

1 olgun avokadoyu soyup iyice ezin. 1 kâse yoğurt ve 2 yemek kaşığı jojoba yağı ile iyice karıştırın. Nemli saça uygulayıp yarım saat bekletin. Ilık su ile durulayın, gerekirse bebek şampuanı ile yıkayın. Bu kürü haftada 2-3 kez yapabilirsiniz.



                          



Muz kürü

Muzu kim sevmez? Elbette muzu saç bakımı ile bağdaştırmak biraz zor ama ön yargılı olmayalım. Muz avokado kadar saçınız için faydalıdır. Ama daha ucuz ve kolaylıkla bulabileceğiniz meyve olarak cazip hale geliyor. 

1 muzu iyice ezin yada blender ile iyice püreleyin. Parçalar kalmasın. Muz püresini 2 yemek kaşığı süzme yoğurt, 1 yemek kaşığı yağlı süt, 1 tatlı kaşığı bal ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile karıştırın.Nemli saça uygulayıp stretch folyo ile kaplayın. 20-30 dakika bekletip bebek şampuanı ve ılık su ile yıkayın.



Kahve kürü

Kahverengi veya siyah saçınıza parlaklık kazandırmak istiyormusunuz?  O halde kendinize ve saçınıza birer cezve türk kahvesi hazırlayın...

Orta boy cezvede kahveyi şekersiz hazırlayın. Soğuduktan sonra uygun bardağa telvesini sızdırmadan dökün. Yıkanmış,nemli saça ve diplerine masaj yaparak uygulayın. 1/2 saat bekletip ılık su ile durulayın.



Bal kürü

Genelde dalgalı ve kıvırcık yada gür saçlarda taramak saç uzadıkça zorlaşır, bazen işkenceye dönüşür. Bu kür saçınıza parlaklık verir ve taranmasını kolaylaştırır.

1 yemek kaşığı balı 1 bardak sıcak su ve biraz elma sirkesi ile karıştırın. Ilınınca yıkanmış saça uygulayıp masaj yapın. 15-20 dakika bekletip iyice durulayın.



GÜZELLİK & MAKYAJ: Saç renginizi yıpranmadan açın

Yaz geldi ve saçımıza renk değişikliği yapma isteği aynı zamanda yıpranmasına da yol açabiliyor. Sadece iki malzeme ile saçınızın rengini bir kaç ton açabileceğiniz yöntemi sunmak istiyorum. Bu uygulamayı sarışın, kumral ve açık kahvelerde kullanabilirsiniz. Siyah ve koyu kahve renginde tatmin edici sonuç vermediği için tavsiye etmem. 
Bu formülün ana maddesi baldır. Balın besleyici özelliğinin dışında ısı uygulanınca içerdiği enzimler perokside dönüştüğünü biliyormuydunuz? Peroksid hemen hemen tüm kimyasal açıcılarda mevcuttur. Bu ama doğal yolu ile elde ettiğimiz için ne kötü kokuyor ne de gereksiz yere yıpratıyor. Ayrıca limonlu yöntem gibi saçı kurutmuyor ve haftada 3 kez tekrarlayabilirsiniz. Son uygulamadan sonra 4 gün ara vermenizi tavsiye ederim.

                              

Gelelim gereken malzemelere ve yapılışına. 
- 2 yemek kaşığı balı benmari usulü ısıtıp akışkan hale getirin (ılık olsun, sıcak değil). 
- Mevcut saç kreminizden 2 yemek kaşığı kadar cam yada seramik kâseye koyup balı ilave edin ve iyice karıştırın.
Saçınızın uzunluğuna göre bu miktarı arttırabilirsiniz.
- Karışımı yıkanmış saçınıza uygulayıp stretch folyo ile başınızı sarın. 
- Isıtılmış eski bir havluyu ( mikrodalgada yada fırında, dikkat edin ki yanmasın!!!) onun üstüne sarın ve 4-10 saat arasında bekletin. Yatmadan evvel yapmanızı tavsiye ederim. 
- Sonra iyice durulayıp şekil verin. 

               

Bu kadar :))
Eğer karışımdan bir miktar kaldıysa, lütfen saklamayın. Her sefer taze olarak hazırlayın. İstediğiniz renge ulaşana dek yapabilirsiniz. Ama aşırı şekilde saçınızın rengini açmak istiyorsanız kimyasal kullanmanız şart ve bir kuaföre yaptırmanızı tavsiye ederim...

GÜZELLİK & MAKYAJ: Ev yapımı doğal yüz maskeleri (1.Bölüm)

Bakım ve güzellik için harcadığımız paraların malesef her zaman iyi sonuçlar vememesi eminim canınızı sıkmıştır. O yüzden doğal, ev yapımı yöntemler gittikçe ilgi görmeye başladı. Özellikle kimyasallardan bıkmış ve doğanın yüzyıllardan beri bilinen faydalı otları ve şifalı bitkileri bize ümit veriyor. Hem hesaplı ve genelde her evde bulunan yada kolayca aktarlardan alabileceğiniz malzemeler ile maske yapmaya hazırmısınız? 
Kolları sıvamadan önce bazı önerilerde bulunmak istiyorum:

                     

1. Yapacağınız maske yaşınız, cilt tipiniz ve cildinizdeki soruna uygun olması gerek. O yüzden bunun analizini yapmadan herhangi bir maskeyi uygulamayın. Özellikle hassas cildiniz varsa sıkılaştırıcı ve kan dolaşımını arttırıcı maskeleri tavsiye etmiyorum. Teninizin gerilmesi ve kızarması sonuç olabilir, dikkatli olun.

2. Kan dolaşımını arttıran ve cildinizi geren maskeleri uygularken mutlaka göz ve dudak kenarlarını, ayrıca boynunuzdaki orta bölgeyi açık bırakın. Belirttiğim bölgelerdeki ten ince ve hassas olduğu için tahriş olabilir. İsterseniz gözlerinizin üzerine bu tür maskeyi uygularken birer dilim salatalık koyun, dinlendirici etkisini hemen hissedeceksiniz.

3. Maskeyi uygulamadan evvel yüzünüzü iyice temizlemeniz şart. Makyajınızı iyice çıkartın ve yüzünüzü yıkayın. Eğer cildiniz yağlı ise dengeleyici tonik ile de silin. Ayrıca saçınızı toplayın ve gerekirse bir bant ile yüzünüzden uzak tutun.

4. Maske yüzünüzde kuruması gerekirse doğrudan su ile yıkamayın. Maskenin sertleşince kabuklaşması cildinize zarar verebilir. Onun yerine sıcak su ile uygun bir bezi (microfiber öneririm) ıslatın ve nemli olana kadar suyunu sıkın. Maskenin üzerinde 2-3 dakika bekletin ve hafifce bastırarak silin.

5. Kullandığınız malzemeler  taze olmasına dikkat edin. Özellikle yumurta ve sebzeler, baharat ve sütlü mamüllerde yararını görmeniz için aynı gün alıp tüketmenizi tavsiye ederim. Yaptığınız maskeyi sadece haricen kullanın ve hiç bir şekilde saklamayın. 

6. Malzemelere karşı herhangi bir alerjiniz veya hassasiyetiniz varsa o maskeyi kesinlikle yapmayın. Eğer emin değilseniz boynunuzun kenarına maskeden bir parça sürün ve bekleme süresini doldurup durulayın. Eğer 24 saat içinde cildiniz olumsuz tepki vermezse kullanabilirsiniz. Yine de garanti veremem, kendi tercihinize kalmış.

7. Maskeyi uyguladığınızda sürenin dolmasını beklerken kendinize özen gösterin. Rahat pozisyonda oturun veya uzanıp kendinizi kasmayın. Maske sadece teniniz için değil,ruhunuz için de besleyici olsun...


Temizleme maskesi (Tüm ciltler)


Bu maskeyi haftada bir uygulayabilirsiniz. 

25 gr. öğütülmüş ayçiçeği tohumunu 1 yemek kaşığı kaynar su, 2 yemek kaşığı ayçiçek yağı ve 1 tatlı kaşığı bal ile iyice karıştırın. Bal akıcı olması için biraz ısıtabilirsiniz, işinizi kolaylaştırır. Karışımı yüzünüze uygulayın ve iyice kurumasını bekleyin. Ovalayarak peeling maskesi gibi çıkarın. Sıcak su ile yüzünüzü durulayın. 

Ten yumuşatıcı maske (Tüm ciltler)


1/2 tatlı kaşığı avocado yağı, bir yumurtanın sarısı ve birkaç damla limonsuyunu karıştırın. Yumurtanın akını çırparak köpürtün ve yavaşça karışıma ekleyin. Maskeyi yüzünüze uygulayın ve 20 dakika bekletin. İyice yıkayın ve ardından tercih ettiğiniz kremi yüzünüze sürün.

               

Dinlendiren maske (kolayca kızaran ve hassas cilt)


Bu maskeyi haftada bir uygulayabilirsiniz. Mutlaka uzanarak zamanın dolmasını bekleyin ve rahat olun.

2 yemek kaşığı bal ve 2 tatlı kaşığı limonsuyu ile iyice karıştırın. Eğer bal donuk ise ısıtıp akışkan olmasını sağlayabilirsiniz. Yüzünüze karışımı uygulayın ve 20 dakika yatarak bekletin. Su ile durulayıp cildiniz kuru ise kremleyin.


Canlandırıcı maske (Tüm ciltler)


1 yumurta sarısı ile biraz badem yağını karıştırın ve cildinize uygulayın. 20 dakika bekletin ve sıcak su ile durulayın.

Nemlendirici maske (Tüm ciltler)


Yatmadan evvel uygulamanızı tavsiye ederim, gece yenilenen cildinize daha iyi sonuçlar verecektir.

Büyük bir cezvede 1 dilim limon, 1 dilim portakal ve 1 tatlı kaşığı şeker ile az suda (üstünü biraz geçsin) kaynatın. Buzdolabında soğutup pamuk yardımı ile maskeye bandırarak yüzünuze sürün ve 5 dakika bekletip durulayın.

Kış maskesi (Tüm ciltler)


Kışın soğuk havanın ve kalöriferin teninize olumsuz etki vermesinden dolayı yoğun bir bakıma ihtiyaç duyabilirsiniz. Haftada 1-2 kez uygularsanız cildiniz daha canlı gözükecektir.

1 yumurtanın sarısı 1 tatlı kaşığı Zeytinyağı ve 1 limonun suyu ile iyice karıştırın. Cildinize uygulayıp 15-20 dakika bekledikten sonra iyice durulayıp ardından kremleyin.

              

Ferahlatıcı maske (Tüm ciltler)


Yoğun bir günün sonunda yüzünüze enerji veren bir maske.

2 yemek kaşığı balı ısıtıp akışkan olmasını sağlayın. 1 yemek kaşığı papatya çiçeği ve 1 yemek kaşığı yulaf ununa balı ilave edin ve krem kıvamına getirin. Temizlenmiş cildinize uygulayıp 20 dakika bekletin. Ilık su ile iyice durulayın.

Kremalı maske (Kuru ve hassas cilt)


5 adet çileği bir çatal yardımı ile ezin ve biraz süt kreması ekleyerek karıştırın. Teninize uygulayın ve 15 dakika bekletin. İyice durulayın. 

Elmalı maske (yağlı ve karma cilt)


1 tatlı kaşığı balı rendelenmiş ekşi elma ile karıştırın. Yatay şekilde yüzünüze uygulayın ( uzanırsanız daha kolay olur). 25 dakika bekletin ve duru su ile yıkayın.

Mayalı maske (yağlı ve karma cilt)


Teniniz hassas ise biraz kızarabilir, akşamları uygulamanızı tavsiye ederim. 

Bir paket yaş maya ( yoksa kuru maya da olur ama yaş olanını tercih edin) ile biraz ılık sütü muhallebi kıvamına getirin. Yüzünüzün t- bölgesine ( alın, burun ve çene) özellikle uygulayın ve kurumasını bekleyin. Su ile durulayın.

Gül maskesi (Tüm ciltler)


Teninizi yumuşatır ve dinlendirir.

Bir yumurtanın akını köpürene dek çırpın. 8-10 damla limonsuyu ve gül suyu ( gül yağı daha makbul) ile karıştırın. Yüzünüze eşit olarak sürün ve varsa gül yapraklarını da üzerine koyun ( lüksünüz olsun). Kurumasını bekleyin ve sıcak su ile nemlendirilmiş bez yardımıyla çıkarıp soğuk su ile durulayın.