Herkese merhaba,
geçenlerde TV kanallarını
tararken NTV' nin gece bülteninde benim ilgimi çeken konu
konuşuluyordu.
Op. Dr. Gülnihal Bülbül
konuk olarak Türkiye'deki sezaryen doğumları ile ilgili
istatistikleri paylaşıp normal doğuma yönelik bilgiler veriyordu.
Özet olarak Türkiye
dünya çapında sezaryen doğum oranında ilk 5' e girdiğini
belirtti. Bu bizim için övünecek bir durum olmaktan bir hayli
uzak olduğunun altını çizerken, gelişmiş ve çok gelişmiş
ülkelerde (başta Norveç, Hollanda ve Almanya gibi Kuzey Avrupa
ülkeleri) normal doğum oranlarını oldukça yüksek olduğunu
istatistikler ile belgelemişti.
Sezaryen neden bizim
ülkede bu kadar popüler oldu?
Başlıca sebeplerden biri
gebelerin doğum sancısı ve komplikasyon korkusudur. Bunu bolca
besleyen de genelde özel hastanelerin ticari çalışma felsefeleri
ile baskı altında kalan saygın doktorlardır. Onun dışında
30/35 yaşlarını aşan hamile bayanlara da sezaryeni tek risksiz
doğum şekli olarak sunmaları da ayrı bir konu. Ben buna bizzat
şahit oldum ve ne kadar insafsızca tıbbi olasılıkları yalanlar
ile abartarak insanların korkularını tetiklediklerini Berrak'ın doğum hikayesi yazısında sizler ile paylaştım.
Sezaryen dedikleri kadar
düşük riskli ve güvenilir midir?
Ya da bu şekilde sorayım:
Normal doğum gerçekten bu kadar zor ve korkutucu mu?
Kendi tecrübelerime
dayanarak normal doğum hakkında ne çok iyi, ne de çok kötü
şeyler diyebilirim. Aslında her konuda olduğu gibi bunda da
artılar ve eksiler mevcuttur. Biraz araştırıp kendi yaşadıklarımı
da katarak size en önemli artı ve eksileri yan yana listeleyip
özetledim. Ben bu şekilde ne sezaryeni kötülemeyi, ne de normal
doğumu yüceltmeyi amaçlıyorum. Sadece bazı şehir efsaneleri
gerçekler ile aydınlatıp sizleri, sevgili hamile bayanlar,
araştırmaya ve ona göre seçiminizi yapmaya davet ediyorum.
Normal
doğum
|
Sezaryen
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tahmin
edilen etkiler
|
(kanıtlanmış
değil):
|
|
|
|
|
|
|
İki
doğum yönteminde aynı oranda yaşanabilen riskler ve
olumsuzluklar:
- Kanama
- Enfeksiyon
- Cinsel birleşme esnasında ağrılar
- Lohusa depresiyonu
- Ölü doğurma riski
- Bebekte beyin kanaması
Türkiye' deki sezaryen doğumların oranı gittikçe artıyor.
Bu durumu normalleştirmek için özellikle devletin dur demesi
gerek. Bunu çeşitli inkanlar sağlayarak proje haline getirilmesi
için devlet kurumların harekete geçmesi şart.
Örneğin Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığı el ele verip
ortak çalışmalar ile gebeleri bilinçlendirip, normal doğumdan
korkmamalarını sağlamaları gerekir.
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kadınlara yönelik çalışmalar
baz alınabilir.
Örnek
olarak yapılabilen yenilikler:
- Doğumun hastalık kategorisinden çıkıp doğal ve özel bir tecrübe olduğunu yeniden keşfetmemiz gerekiyor.
- Hastane yerine devlet tarafından işletilen Doğum Evlerinde güvenli doğum yapma olasılığı sağlanabilir.
- Ebeler doğumlarda daha aktif rol almalarına izin verilebilir ve doktorlar yardımcı konuma getirilebilir (en azından el ele çalışmaları, doktorun ebeden üstün pozisyonda olmamalı).
- Doğum sancıların azalmasına yardımcı olan teknikler kurslarda ücretsiz sunulabilir.
- Suda doğum gibi alternatif ve rahatlatıcı yöntemler ile normal doğum kolaylaştırılabilir
vs vs...
Önemli olan bu olanakları ücretsiz ve devlet güvenliği altında
sağlamak.
Böylece normal doğumu kolaylaştıran yöntemler sadece lüks
hastanelerin sundukları pahalı servislerine mahsus olmaktan çıkar.
Her kadının doğal hakkı para uğruna çiğnenmemeli.
Ne şekilde doğum olursa olsun, kadınlara bu olanaklar ücretsiz ve
güvenli olarak sunulabilmesi gerekir. Seçim hakkı anneye
mahsustur. Seçimini yaparken ona en uygun yöntemi sağlamakla destek veremiyorsak, hiç kendimizi dünya çapında üstün
görmeyelim bence ...
Bu konuda görüşlerinizi bizim ile paylaşmanız beni çok mutlu
eder. Yorum bölümünde bunları dile getirebilirsiniz.
Şimdiden teşekkür ederim :)
İnş bu güzel ve faydalı yazıların çok ses getirsin canım, hele de sağlık bakanlığının ön kapı camına yapıştırılacak kadar. Hoş şimdikilere dünya hava hoş ya:(
YanıtlaSilhastahane de kalma süreleri de artık az her ikisinde de 2 gün ekstra bir şey yoksa fazlası yok.
Eline yüreğine sağlık.G+ da paylaşıyorum izninle okunmalı çünkü.
Bu geç saatte sabır ile okuyup değerli yorumunu bağışladığın için çok teşekkür ederim :)) beni gururlandırdın, keşke katkım olabilse de kadınlarımız için güzel birşeyler yapılsa. Sevgilerimle <3
Silfaydalı bi paylaşım olmuş
YanıtlaSilıııı hamilelik dağum Allah kolaylık versin biz o defterleri kapattık şükür
Amin, bende atlattım ve herşeyin sorunsuz yaşandığından dolayı şanslıyım. Her anne adayına allah kolaylık versin :)
SilNormal doğum yapan bir anneyim, iki kızımda normal doğumla dünyaya geldi çok şükür...korkulacak birşey yok aslında ama çevre faktörü çok etkili...insanlar maalesef ki çok acımasızca normal dogumlarini anlatıyorlar...tip o kadar ilerlediki normal dogumun riskleri bile en aza indirgendi...bu konuda doktor seçimi çok önemli...benim dontorumda sezeryanciydi ama ben normal doğum yapacağım deyince çok fazla üstünde etkisi kalmadı ve çok şükür her ki durumda gayet güzel geçti...yazin için teşekkürler...
YanıtlaSilÇok güzel anlatmışsınız, sizin bilinçli olarak hareket etmeniz yardımcı olmuş. Ama doğum esnasında gereksiz sezaryene yönelten o kadar çok doktor var ki. O anki psikoloji ile çoğu gebe korkudan kabul ediyorlar. Bende en çok ondan şikâyetçiyim. Bu düzmecenin önüne geçilmeli. Yoksa gerektiği yerde sezaryen tabiiki yapılmalı. Doktorlara sesleniyorum, etik olun. Verdiğiniz yemini unutmayın.
SilNe kadar faydalı bir yazı olmuş, çok teşekkür ediyorum. Normal doğumda, eğer herhangi bir problem yoksa, aynı gün çıkartıyorlar artık. Sezaryende de 1 gece sonra çıkabiliyorlar. Gelişiyor tıp. Ama sezaryen olan arkadaşlarım üzerinden 1 sene geçmesine rağmen dikiş yerlerinin sızladığını söylerler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, bu kalma süresinde azalma özel hastaneler için de mi geçerli? Aldığım bilgilere göre (ki kendim burada doğum yapmadım) o müesseseler faturayı kabartmak için elinden geldikleri kadar kalmalarını sağlıyorlarmış.
SilSezaryen olan arkadaşlar da sizin bahsettiğiniz gibi dıkış yerindeki hassaslığın arttığını söylüyorlar. Ne de olsa bir ameliyat izidir ve varlığını hep hatırlatır.
Eğer herhangi sağlık problemi yoksa, özelde de 1 gece sonra sezeryanlı arkadaşım çıktı. Ama şu da var. Çoğu özel hastane paket gibi satıyor sezeryanı. Sezeryan + 1 gece + bebeğin ilk kontrolleri olarak. Ayrı ayrı fiyatlandıranlar için, sizin söylediğiniz faturayı kabartma olayı çok mantıklı.
SilÖzel hastanede özel sağlık sigortam ile doğum yaptım. Epidural normal doğumdu, doğum esnasında bile sezeryana çevirmek istedi doktor.. Allah güç verdi sanırım ve onlar sezeryan hazırlıkları yaparken ve benim nefesim gerçekten de tükenmişken daha güçle ıkınmaya başladım.. Gerek kalmadı çok şükür.. Zorlanmış olsamda doğumdan sonra birsüre verdiğim karardan pişmanlık duysamda şimdi yine hamile kalsam normal doğum yapmak isterim eğer fiziksel şartlar uygunsa.. Yalnızca doktorun kararına bırakmamak gerekiyor bence, annenin ne istediğini çok net bilmeli doktorlar..
YanıtlaSilKesinlikle öyle, aziminize hayran kaldım. Pes etmemeniz gerçekten örnek vericiydi :))
SilÇok yerinde bir yazı, bende kendi doğum hikayemi anlatacağım birkaç gün sonra blogumda beklerim, sevgiyle :)
YanıtlaSilOkumaya sabırsızlanıyorum, mutlaka uğrayacağım <3
Silhımm lazım olan arkadaşlara sölerim kii :)
YanıtlaSilSağol deep, paylaşarak bilgi sahibi olalım :)
SilBen de normal doğum yaptım. İlk doğumum acemilik ve telaşla biraz zordu. Ama şuna eminim iyi bir destekle doğumlar daha da kolaylaşıyor. İkincisin de daha bilinçiliydim. Sancı mı kontrol ettim. Ve doktorum mükemmel bir insandı. Hiç sezaryen önermedi. Doktorlar anneleri çok korkutuyor bence. Onlar daha planlı olsun istiyor. Gece yarısı sancılanan bir anneyle uğraşmak istemiyor çoğu. Eminim ki doktorlar doğru yola gösterse ve anneyi korkutmasa bütün anneler normal doğumu tercih eder.
YanıtlaSilBu duyguyu yaşamak müthiş, bir mucizeye tanık oluyorsun.
Yeni bir hayat, ufacık yumurcakların varoluşu gerçekten mucizedir. Ne şanslımışsın, doktorun tam anlamıyla işine hakim birimiş. Keşke bütün doktorlar öyle olsa...
Sil