Copyright © 2016 Birgun.net - Tüm Hakları Saklıdır. |
Herkese merhaba,
Son zamanlarda
yurdumuzda ve dünya çapında yaşanan üzücü olaylar hepimizde endişe ve
huzursuzluk yarattığını içtenlikle diyebiliriz.
Yetişkin olarak
onca sorun ve korku ile nasıl baş edeceğimizi, gelecekte bizi neler beklediğine
dair karabasan kadar ağır soru işaretleri zihnimizde yer alıyor.
Ne zaman
televizyonu, İnternet’i ya da gazeteyi açsak kötü haber beklentiler içinde
manşetleri okuyoruz. Acaba bugün yine hangi korkunç olaydan haberdar olacağız
diye güne başlıyoruz.
En azından bende bu
durum mevcut.
Bir ebeveyn olarak
çocuğumun geleceğine karamsar bakış açısına sahip olduğumu diyebilirim.
Ümitlerim gittikçe azalıyor. Ve eminim ki benim gibi düşünen pek çok anne ve
baba bu günlerde gelecek kaygısı ile boğuşuyorlar.
Hayatları söz
konusu olan o minik bireylerin çoğunun gelişmelerden haberleri yok. Ya da
yaşına göre sebeplerden habersizler ama bir şeylerin yanlış gittiğinden
farkındalar.
Her ne kadar onları korumak istesek de sezgileri bizim
endişelerimizi fark ediyorlar.
4 yaşında bir kızım
var. Geçenlerde oyun oynarken birden bana (şaka da olsa) “
Senin üstüne bomba atarım ve yok olursun!“ dediğinde ciddi şoka girdim. Ölüm
ile ilgili de endişelerini dile getirip hüngür hüngür ağladığı oldu. Ben o anda
çaresiz ve şaşkınlık içerisinde ona korkusunun yersiz olduğunu anlatsam da, el
kadar çocuğun o duruma gelmesinde benim payımın da olduğunun farkına vardım.
Biz büyükler aramızdan geçen diyalogları bazen düşüncesizce miniklerimizin
huzurunda devam ettiriyoruz. Onlar oyun oynasa da ya da başka faaliyete o anda
odaklanmış gibi görünseler de bizi izleyip dinliyorlar. Hemen belli etmeseler
de bir an gelip dışa vuruyorlar. En kötü ihtimal olarak kabus olarak gecelerini
mahvediyorlar.
Doç. Dr. Bilge Selçuk |
Psikolojik olarak etkilenen çocuklarımıza bu durumu
en az hasar bırakacak şekilde nasıl izah edebiliriz düşüncesi ile İnternet’te araştırırken
karşıma bir yazı çıktı.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Çocuk ve Aile
Çalışmaları Laboratuvarı Direktörü Doç. Dr. Bilge Selçuk tarafından kaleme alınan
faydalı bir makaleyi sizler ile paylaşmak istedim.
Uzun bir yazı olduğundan dolayı alıntı yapıp
yayınımı uzatmak yerine size direkt linki aşağıda paylaşıyorum.
Umarım sizin için de faydalı olur. Yorumlarda kendi
durumunuzu ve makale ile ilgili fikrinizi beyan etmekten çekinmeyin.
İyi okumalar J
Sevgili Gamze. Seni tanırım ve hiç unutmam. Bir sıcaklık ilk gördüğümden beri hep var sana karşı. Canım, ilkin bir ricam olacak. E-maille takip butonu koyabilir misin? Zira ben blogdaki okuma listesine bakmayı hep unuturum. İllaki gmail gelen kutusu ve sağdaki akıştan bakarım.
YanıtlaSilİnstagram'da seninle yorumlaşmalarımız ve fikir birliğimiz oluyor :) Bazen girmeyi unutuyorum ama girersem de faal oluyorum.
Bu konudaki endişelerinde o kadar haklısın ki Gamze. Nasıl bu hâle geldik, nasıl kurtuluruz aklım almıyor. Adeta mucize bekler durumunda kaldık. Dilerim bir sebep yaratır Allah da çıkarız bu bataktan. Yavrun için çok haklısın. Gerçekten onlar çok dikkatli olurlar. İnşallah o kuşkularını giderebilirsin kızım. Sevgilerimle canım :)